4 Ocak 2012 Çarşamba

ev arkadaşı karmaşası

  Ev arkadaşı konusu hassas bir konudur.Upuzun ve çok sünük üniversite hayatım olduğundan hem benim bir çok ev arkadaşım oldu hem de bir kaç kişiyle ev arkadaşlığı yapan arkadaşlarım.Bu konunun trajedisini en iyi bilenlerdenim yani.
     Öncelikle evde ilk günlerinde tanıdığın insan, çok değil en fazla bir kaç ay içinde tam zıttı karakterini gizleyemez..Aman bu da çok titiz çıktı sıçtık şimdi her yeri tertemiz evde ruhumuz bunalıcak dersin, çok geçmeden elinde vileda sopasıyla gezersin çünkü artık ev pasaklılıktan çıkmıştır..Hah dersin bu efendi çıktı çok geleni gideni olmaz temiz kız dersin, allahın her günü evde partiden geçilmez.Bari bir gayle kalıyım, bunun akarı yok kokarı yok hem kız gibi her şeyi onla rahat yaparım hem kız gibi kıskanç olmaz dersin, iki ayrı mekanda üç dedikodunu yapar; sokağa çıkamazsın..
     Ev arkadaşı sakat iştir.Tecrübeyle sabittir.Ben artık tek başıma yaşayım kafam rahat etsin de diyemezsin.Pahalı iştir.Hadi paran bok sana dokunmaz diyelim, o evde tek başına kalamazsın. Bir anda birsürü kankin olur.Evde her gün bi misafir olur.Nah dinlersin kafanı..
      Yine de bence bütün bunlara rağmen bekar evi her zaman ana baba evinden çok daha avantajlıdır.Ana baba kısmı uzaktan sevilir.Bayramları tatilleri ne diye yapmışlar işte gider görürsün.Üç günden sonra ana ocağı baba kucağı batar da batar.Ana evinde 2 de kalkıp kahve üstüne sigara, sigara üstüne kahve içte görüym seni.Anında kanserli damgası yersin.Hadi onu geç.Eve adam atamazsın, sevişemezsin..İçip içip sabaha karşı dönemezsin..Ayda bir çamaşır yıkayamazsın..Evde ayakkabılarınla gezemezsin.El kadar etek giyemezsin.Yaşayamazsın kısaca.
      Demek ki neymiş, özgürce hayatının içine sıçabilmek için bekar evinin ev arkadaşı kısmına katlanılacakmış..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder